Prof. Dr. Şehirlioğlu, Özdağ’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığını belirterek, davanın temelsiz iddialara dayandığını söyledi. Şehirlioğlu, Özdağ’ın geçen yıl Kayseri olaylarına ilişkin attığı tweetler nedeniyle hukuka aykırı şekilde tutuklu bulunduğunu belirtti. Bugünkü duruşmada tüm arkadaşlarının Özdağ’ı gördüğünü ve sağlıklı olduğunu teyit ettiğini ifade eden Şehirlioğlu, Özdağ’ın mahkemede Türk tarihine dair önemli bir konuşma yaptığını aktardı.
Konuşmasının sonunda Özdağ’ın, Türkiye’de vatandaşlık verilmesi süreçlerine ilişkin eleştirilerde bulunduğunu belirten Şehirlioğlu, davanın tiyatro havasında geçtiğini ve duruşmanın 10 Eylül’e ertelendiğini duyurdu. Şehirlioğlu, "Ben Cumhurbaşkanlığı makamına hakaret etmem. Devlet terbiyem var." diyen Özdağ'ın buna rağmen yargılamaya devam edilmesini eleştirdi. Şehirlioğlu ayrıca tüm destekçilere teşekkür ederek, 11 Haziran’da yapılacak duruşmada yeniden bir araya geleceklerini söyledi.
Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu ise yaptığı açıklamada, bugün görülen davanın Özdağ’ın tutuklu bulunduğu Kayseri dosyasından farklı olduğunu vurguladı. Antalya’da yapılan bir konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştiriler nedeniyle açılan bu davanın, siyasetin doğası gereği yapılmış eleştirilerin hakaret suçu kapsamına sokulmaya çalışıldığını belirtti.
Karamahmutoğlu, Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanlık dönemindeki bazı açıklamalarına yönelik eleştirilerin de Cumhurbaşkanına hakaret olarak değerlendirildiğini dile getirdi. Davanın 10 Eylül’e ertelenmesini “siyasallaşmış yargı”nın bir göstergesi olarak yorumlayan Karamahmutoğlu, Özdağ’ın siyasetten uzaklaştırılmak istendiğini savundu.
Ayrıca hükümetin PKK ile yürüttüğü müzakere sürecinin sıkıntıya girdiğini öne süren Karamahmutoğlu, bu nedenle siyasi baskıların arttığını söyledi. Özdağ’ın 11 Haziran’da Kayseri dosyası kapsamında yapılacak duruşmasında da benzer bir erteleme yaşanmasından endişe ettiklerini ifade etti.
Son olarak Prof. Dr. Şehirlioğlu, Türk adaletine güvenmeye devam ettiklerini belirterek, "Ne mutlu Türk’üm diyene!" sözleriyle açıklamayı sonlandırdı.